1. Watch:

1. Genel olarak bir şeyleri izlemek için kullanılır.
   Örnek: "I was watching TV when you called." (Seni aradığımda televizyon izliyordum.)
2. Bir film, dizi veya spor müsabakası gibi belirli bir şeyi izlemek için de kullanılabilir.
   Örnek: "I'm going to watch the movie tonight." (Bu akşam film izleyeceğim.)

2. Look at:

1. Bir şeye daha dikkatli bakmak için kullanılır.
   Örnek: "Look at the beautiful view!" (Bu güzel manzaraya bak!)
2. Bir şeye bakmak ve incelemek için de kullanılabilir.
   Örnek: "The doctor looked at my X-ray and said I had a broken bone." (Doktor röntgenime baktı ve kemiğimin kırıldığını söyledi.)

3. Observe:

1. Bilimsel veya akademik bir bağlamda bir şeyi gözlemlemek için kullanılır.
   Örnek: "The scientists observed the behavior of the animals." (Bilim adamları hayvanların davranışlarını gözlemlediler.)
2. Bir şeyi dikkatle ve tarafsız bir şekilde izlemek için de kullanılabilir.
   Örnek: "The judge observed the proceedings carefully." (Hakim davayı dikkatle izledi.)

4. See:

1. Bir şeyi genel olarak görmek için kullanılır.
   Örnek: "I saw you at the park yesterday." (Seni dün parkta gördüm.)
2. Bir şeye bakmak ve fark etmek için de kullanılabilir.
   Örnek: "Did you see the shooting star last night?" (Dün geceki yıldızı sönen göktaşını gördün mü?)

5. View:

1. Bir şeyi belirli bir bakış açısından görmek için kullanılır.
   Örnek: "The view from the top of the mountain was amazing." (Dağın tepesinden manzara muhteşemdi.)
2. Bir sanat eserini veya sergisini görmek için de kullanılabilir.
   Örnek: "I went to the museum to view the new exhibition." (Yeni sergiyi görmek için müzeye gittim.)

6. Witness:

1. Bir olaya veya suça tanık olmak için kullanılır.
   Örnek: "The police interviewed all the witnesses to the crime." (Polis suçun tüm görgü tanıklarını sorguladı.)
2. Bir şeye tanıklık etmek ve onaylamak için de kullanılabilir.
   Örnek: "I can witness that he is telling the truth." (Onun doğruyu söylediğine tanıklık edebilirim.)

7. Speciate:

1. Biyolojide, bir türün farklı alt türlere ayrılması için kullanılır.
   Örnek: "Scientists are still debating whether these two animals should be considered separate species." (Bilim adamları hala bu iki hayvanın ayrı türler olarak kabul edilip edilmeyeceğini tartışıyorlar.)

8. Attend:

1. Bir etkinliğe veya toplantıya katılmak için kullanılır.
   Örnek: "I am attending a conference next week." (Haftaya bir konferansa katılacağım.)
2. Bir şeye dikkat etmek veya odaklanmak için de kullanılabilir.
   Örnek: "Please pay attention to the instructions." (Lütfen talimatlara dikkat edin.)

Özetle:

1. "Seyretmek" fiilinin İngilizcesinde birden fazla karşılık olabilir.
2. Hangi kelimenin kullanılacağı, bağlama ve nüansa bağlıdır.
3. En yaygın kullanılan kelimeler watch, look at, observe, see, view, witness ve speciate'dir.
4. Attend kelimesi de "seyretmek" fiilinin anlamına yakın bir anlamda kullanılabilir, ancak bir etkinliğe veya toplantıya katılmak anlamına da gelir.

Umarım bu yardımcı olmuştur!